-
1 dehşet
у́жас (м)* * *страх, испу́г; у́жасdehşet saçmak — се́ять страх
dehşet vermek — наводи́ть у́жас
•• -
2 dehşet
(-ti) а1.у́жас, страх, испу́гdehşet saçmak — се́ять страх
dehşet vermek — наводи́ть у́жас
2.чуде́сно; чу́до; ди́во
См. также в других словарях:
dehşet saçmak — ortalığa korku vermek Oyun, okuyanı hiçbir tarih kitabının etkilemeyeceği kadar kuvvetle Fransız İhtilali nin amansız, dehşet saçan günleriyle karşı karşıya bırakır. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
dehşet — is., Ar. dehşet 1) Bir tehlike veya korkunç bir şey karşısında duyulan ürküntü, yılgı Olduğum yerde korkudan ve dehşetten donmuştum. S. F. Abasıyanık 2) sf. Olağanüstü Sen büyüdükçe dehşet bir şey oluyorsun. R. N. Güntekin 3) ünl. Olağanüstü… … Çağatay Osmanlı Sözlük